16 Eylül 2012

kara kalem: yıkılmazmı duvarlar

kara kalem: yıkılmazmı duvarlar

Nese Karaböcek - Ayda Yilda Bir Pazar

Öyle bir teyze...


Teyzeyi ilk gördüğümde başka bir hayattan bahsettiğini anlamıştım.Ama sonradan başka bir hayat değil kendi hayatından kaldığı o zamanlardan bahsettiğini anladığımda O nu dinlemek benim için daha farklı anlamlar yaratmaya başladı...

ALZHEİMER hakkında duyduğum tekşey Çemberimde güloya dizisindeki bir replikti hafızama kazınan...Alzheimer tanısı konulan kadın torununa sarılıp koklayıp kızına dönüp hayatta en kötüsü sanırım yaşarken "kendi beyninde kaybolmak" demişti ...

zaman zaman aklıma gelirdi bu replik insan kendi beyninde nasıl kaybolur diye ta ki bu teyzeye rastlayana kadar adını koyamamış nedense kavrayamamıştım...

Teyzemiz akşam üstleri bakıcısı tarafından parka getirilir...Bazı haftalar çok iyi, neşeli güzel şeylerden bahsediyor ama bazı zamanlar geçmişte ne yaşamışsa aynı acıları aynı yüz mimikleri ile yaşaya yaşaya bize anlatıyor...

iki kızı bir oğlu varmış...Bir kızı uzaklarda yaşıyor, bir kızı vefat etmiş.Oğlu var hali vakti çok yerinde annesinin maddi olarak herşeyini karşılıyor bakıcı , şöför, sağlık hizmeti...Ama hiç gören olmamış...

Beni etkileyen üç şey oldu...Hep kendisini evlenmeden önceki zamanda sanıyor..." babama söylerim babacığım kızkıza oturduk derim ozaman bana yarın akşam içinde izin verir "diyor...kimi zaman babam dediki " kızım seni çok seviyorum bak ardına başka kimse varmı sen tek çocuksun benim tek kızımsın o yüzden beni çok seviyor çünkü başka çocuğu yok" .Bir gün dedim ki " annen seni merak etmez mi annenden neden bahsetmiyorsun" babamla daha iyi anlaşıyorum "dedi...

ikinci dikkatimi çeken oğlundan bahsediyor..."dersleri başladı bu sene zor senesi ben pek kalamıyacağım o na ders çalıştımalıyım" diye başlıyan ve oğluyla ilgili daha pekçok şey....

En çok beni etkiyen ise zamanında eşi tarafından aldatılmış...Bu teyze görünüm itibariyle eski osmanlı hanımefendileri gibidir.Konuşması terbiyesi adabı iyi bir eğitim aldığını zaten gösteriyor...Her zaman bakıcısı tarafından pırıl pırıl giydirilir ve hep dimdiktir...aldatılmasını anlatırken " benim bir gururum vardı " dedi...Evi terketmesini istemiş eşinden...Asla o hanımla yüzgöz olmamış o kadın merakından bir gün çıkıp kapısına gelmiş bizim teyzemizin asaletinden ezildiğini söyleyip çekip gitmiş...

bunlar doğrumu dediğimizde bakıcısı evet doğru diyor...Şimdiki zamanı bilmiyor ama geçmişi çok güzel anlatıyor biliyoruz ki o zamanlarda yaşıyor...

O konuyu nereye götürürse hep O na uyarak konuşuyoruz...Mesela bir gün bir kızı daha olursa adını Eda koyacağını söyledi çok memnun olacağımı söyledim...bazende bizim bulamadığımız hatırlayamadığımız şeyleri pat diye söyleyiverir bizi hem şaşırtır hem de güldürür..." hanii ev kokar ya! evdeki  o kokuyu geçiremezsin ne yapsan sebebi şeydir " dedi bakıcısı bizde anlamaya çalışırken " Rutubet" dedi...nasıl şaşakaldığımızı düşünün artık...Şakası bile oluyor aramızda hangi kelimeyi bulamazsak rutubet diyip gülüyoruz...

Alzheimer hastası 85 yaşında bir kadının, baba sevgisini, evlat ilgisini ve aldatılış hikayelerini yaşıyoruz...Kadın olunca bazı şeyler kanırta kanırta işleniyor ruhuna...Ben mesela göbek bağımı hakikaten çocuklarımdan kesemedim daha...insanız başımıza ne gelir bilinmez ama evlatlarımsız bir dünya düşünemiyorum...Allah kimseyide sevdiği insanlardan mahrum bırakmasın...

Nasıl olsa hatırlamıyor diye bir kenara bırakılmış yaşlılar için vicdanını maddi eksikliklerini kapatarak rahatlatan insanlara hatırlamaz nasılsa diye yanına uğramadıkları büyüklerinin onların anıları ile yaşadıklarını söylemek isterdim...Önemsenmek bizim seçtiğimiz insanların tekelinde değil...Bir kenarda kalanlarda önemser ve belkide bekler...

kocaman bir ömrü sevdiklerinizle güzel anılar biriktirerek geçirmenizi diliyorum...




14 Eylül 2012

kardeş



...dostlarınla bazen herşey aynıdır elin, tenin, dilin, sevdiğin,sevmediğin ama birtek aynı karnı paylaştığındır kardeşin.kızsanda bazen sövsende hayatının yumşak karnıdır bazen kardeşin...

insan bazen...


Penceremden; ...insan gülen birşeyler görmek ister bazen.gülen bir kasap, yufkacı ve belkide bir ömür görmek ister elele birkaç adım ilersinde ağar aksakta olsa giden...En güzel gülmeleri arar çocuk yüzlerinde ve derken masumiyetine rastlar...ne kadar da çok kirlenmiş hisseder, ister bahar gelsin annesi onu yıkasın ve o hep güzellikleriyle yansısın...insan gülmek ister bazen de ...yüreğinden kana kana kalabalıklarca gülmek ve belkide sevmek ister...Yüreğindeki saklanmışları sobelemek ve bazen sobelendiği şeyleri saklamak...insan bazen bir an bile olsun sınanmamak ister ve bazen gülen birşeyler görmek ister...insan bazen içinde bulunduğu döngüyü bile sever...


Portakalmavisi

Hüseyin Çebişci (Sende Kaldım)

Fikret Kızılok - Ama Babacığım

Tarkan - Hatasız Kul Olmaz 2012 (Orijinal) Orhan Gencebay İle Bir Ömür

Otobüste bir cimcime...


Çok koşuşturmacalı günler geçiriyoruz biz Eda ve Egeberkle :D.Bostancıda hani aslanlı bir banka varya oraya gidip hesap açtırma gibi bir durumumuz oldu...Önceki gün iki kere, bu günde birkere gidip rezilimizi olup döndük :D.Eksik tamamlama derdinden gidip gelme durumları oldu malumunuz...Çocuklarla jet hızında taksiyle gittiğimiz Bostancımızdan otobüsle döndük...Hani eskilerden yazmışlığımda vardır biz böyle sosyalleşiyoruz diye :D.Bostancı alt durak istasyonun orası yani iki katlı otobüslerin taksime kalkan ilk duraklarıdır...Eda ilk gördüğünde elimizden fırlayıp otobüsün içine kaçtı...Girmedi vallahi kaçtı :D ...Onun için   otobüs bir oyun alanı.Dönme dolap, korku tüneli karışımı birşey.Evdeki gibi boş koltuklarda zıplayabileceğini evde yaptığı gibi camı yalayıp, yer döşemesinde poposunun üstünde kayabileceğini sanıyor...Sanıyor mu dedim ben???? aslında yapıyor canım basbayağı her dediğimi birfiil gerçekleştirdi...

Allahtan iki katlı da alt katta ipinden kurtulmuş bir canavar olduğunu anlayanların üst kata topuk tarak kaçtığı ya da sığındıkları bir oturgaçlı götürgeç seyahati yaşadık...Yol boyunca tutma yerlerinde tecrübeli aletli jimnastikçiler gibi döndü durdu.Kızınca koltukta ayağa kalkıp kolunu pencereden çıkarıp " heyyyyy" diye bağırıp dikiz aynasından pispis bakan şöförü yan gözle kesip " şöför dede kızıyor " dediğimizde masum masum 20 saniye oturan bir ara ayakkabısını taaa ön tarafa kadar fırlatan ara ara "yapma ama yeter şimdi seni burda bırakıp ineriz "dediğimizde de küsüp bize bakmayan  adını koyamadığım vaziyette yaramazlık yapan kızımla çilesi çok, anlatınca komik içinde olunca kabus olan bir yolculukla muhitimize geldik.


Sonra babayla buluştuk.Adı buluşma aslında bizim taraf afyon çekmiş gibi yalpalarken Erkan Starbucks ta oturmuş eşşek kadar bardaklı kahvesini yudumluyordu.Egeberkin elinde puset benim elimde koca çanta içinde acil önlem paketini abartmış anne birikimleri ( yarabandı, su, iç çamaşırlar, iki çocuğa da üst ve çorap,ıslak mendil,fotoğraf makinam, kendime şal,tarak,toka,sakız,acil durum çukulatası ), öbür elimde kızın oyuncakları ve tişörtünün arkasından yakaladığım Eda...Yani sür bizi dağa düşman avlayalım okadar donanımlıyız yani...

Derken son durağımız olan nike mağazasına gittik...

Mesela bu gün benim gülmekten yığılıp kaldığım yerde bitti günüm ( mağazadayız ayakkabı alacağız kolay beyenmez, beyense belli etmez cinsinden erkek olan evladım ben bekleme koltuğunda Eda ile güreşin her türlü hareketini denerken anne bu oldu galiba diye ayağında 44 numara bir ayakkabı ile karşıma geldi :)))))))))))))))arkasında Erkan "ben anlamıyorum bu çocuğu" diye satıcıya iç döküyor:)))) o kriz halimle bile ayağından çıkardığım 44 numara ayakkabıları kafasına fırlatmadan satıcıya teslim edip kendisine ailemize yakışır bir nike modelini çocuğuma kabul ettirdim)  ondan sonrası duble sarhoş kafasında... derken migrenim tuttu ilaçlandım falan anca toparlandım....He ! biz Egeberk in 44 numara ayakkabıları ile uğraşırken Eda da başladı mı ağlamaya "ayakkabı" diye...Eh herşey birşeye vesile onada ilk converse lerini alıp manyak günümüzü sonlandırdık ...Aslında devamında kocaman birde park bölümü var ama o başka hikaye :D

Öptüms 


Portakalmavisi Anne hikayeleri


Leyla ile Mecnun - Sevdalılar Beni Anlar ( Yapımcılardan Özel Klip )

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Portakalmavisi bir; hüzünleri dibine kadar yaşamadan terketmeyen, sonrasında da ardına dönüp bakmayan hüzünbaz zamanlar cambazı....

pin

yukarı